Mansur Yavaş’tan rakibine ‘mal beyanı’ tepkisi

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı ve CHP Ankara Adayı Mansur Yavaş, bugün Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ile birlikte Batıkent Emekli Etkinlikleri Merkezi ve Emekli Lokali'nin açılışını yaptı.

"25 YIL ANKARA'YI YÖNETTİNİZ, BU KANALİZASYON KAPALIYDI DA BİRİSİ Mİ AÇTI?"

Burada konuşan Yavaş şunları söyledi:

* "Her yıl gittiğim yerde söylüyorum; şehir girişindeki çıkışındaki kapıların o estetikten yoksun kapıların kime ne faydası var, hangi insana faydası var hangi Ankaralı'ya faydası var? Bugünkü maliyeti 350-400 milyon lira. Bunun yerine yıllardır suyu çok pahalı satıp Ankara'nın 232 köyünde, mahallesinde, kanalizasyon açıktan akarken yüzlerce köyde su yokken paraları buraya aktarmak hangi anlayıştır? Şimdi sayın rakibim de televizyona çıkmış 'Ankara'nın merkezinde Tulumtaş köyünde kanalizasyon hala yok' diyor. Muhtar da hemen kendisini yalanladı büyükşehir yaptı diye.

* Siz 25 yıl Ankara'yı yönettiniz. Bu kanalizasyon kapalıydı da birisi mi açtı? Buralarda su vardı da birisi mi kesti? Yıllardır ne işlerle uğraştınız? Ancak göz boyayan işlerle uğraştınız. Yerin altındaki yapılan yatırım görünmezliği, insanların sağlığını hiçe saydınız. İnsanların en hayati ihtiyaçlarını hep görmezlikten geldiniz. İşte aramızdaki fark, aramızdaki belediyecilik anlayışı budur.


"EMEKLİLERİMİZ İÇİN DE BİR MÜJDEMİZ VAR"

* Her gittiğimiz yerde yapılan tesislere yaptığımız masrafı da açıklıyoruz. Bugün bu açılışını yapacağımız tesis 8 milyon lira maliyette gerçekleştirildi. Dünkü Yapracık'taki Aile Yaşam Merkezimiz de 55 milyon liraya mal edilmiştir. Önümüzdeki dönemde buraları kullanacak emeklilerimiz için de bir müjdemiz var. Önümüzdeki dönemde inşallah ‘Emekli Meclisi’ kuracağız. Yani emekli vatandaşlarımızın belediyelerinden beklentilerini tam olarak ölçüp onlara daha iyi hizmet etmek için ‘Emekli Meclisi'ni kuruyoruz ve bu meclisin içerisine belediyemizden beklentilerini bildirecek şekilde komisyon üyeleri ve meclis başkanı seçilecek. Aynen kent konseyinde olduğu gibi onları bir şekilde karar alıp bize gönderecekler. İnşallah biz de belediye meclisinden onların talep doğrultusunda kararlarımızı alacağız. Bu ister fiziki mekanlar olabilir ya da emeklilerimizin günlük hayatını kolaylaştırıcı bizim göremediğimiz ne tür talepler olursa onlar hakkında karar vermek olacaktır.

"NİYE 1 NİSAN DİYORSUNUZ? ELİNİZDEN TUTAN MI VAR?"

* Bugün yine cep telefonlarınıza mesaj geldi. Otobüsler emeklilere bedava olacak diye. Bir sürü saydırıyorlar. Şimdi her şeyden önce bu otobüslerdeki ücretsiz binme işine kararı Cumhurbaşkanlığı veriyor. Yani daha önceden bir kanunla bunu iktidar olduktan sonra getirdiler. Dolayısıyla belediyenin bir yetkisi yok. Belediye meclisinin de bir yetkisi yok. Sayın Turgut Altınok siz hükümete mensup bir belediye başkanısınız. Bu verdiğiniz vaat Sayın Cumhurbaşkanı’nın bugün akşam yayınlayacağı bir kararnameye bağlı. Niye 1 Nisan diyorsunuz? Elinizden tutan mı var vaatlerinizi? Yapıp geçsenize neyi bekliyorsunuz? Artık kaybedeceklerini anlayınca ne yapacaklarını şaşırdılar. Bol keseden vaatler aynen devam ediyor.

* Şimdi İstanbul'daki adaylar için bir şey demiyorum yetkisi yok ama sizin vadettiğiniz şeylerden birçoğunu şu anda Keçiören Belediyesi'nde niye uygulamıyorsunuz? Türkiye'de aramızdaki belediyecilik anlayışının nereden kaynaklandığını söyleyeyim. Dün mesela Altındağ'da belediye işçileri grev yaptılar. Hani ikide bir büyükşehir batık diyorlar. Halbuki kredisi en yüksek belediyenin biz olduğunu açıkladık. Aslında burada bizde olmayan belediyelerin hepsi batık haberiniz olsun ilçe belediyelerinin.

* En güzel örneği ne oldu? Dün Altındağ Belediyesi işçilerin ödeneklerini ödeyememiş. Onlar da gittiler Altındağ Belediyesi'nin önünde başladılar gösteri yapmaya. Diğerlerinde de aynı. Onları inşallah yeni belediye başkanlarımız seçildikten sonra halka gösterip teşhir edecekler. Ve ne oldu biliyor musunuz? Şimdi o işçiler Altındağ Belediyesi'nin işçisi diye ben seyretmedim. Haber gönderdim kendilerine. Akşam iftar yemeği, çay, kahve ve sahurda da aynı şekilde yemek göndermek suretiyle nerede darda olan insan varsa büyükşehirde emeğin yanında. Benim için fark etmiyor. Herhangi birisi benden talepte bulunsun yetiyor.

"AÇIKLAYINCAYA KADAR DEVAM EDECEĞİM"

* Bütün Türkiye'de bütün belediye başkanlarının başı dik gezsin istiyoruz. Bunun yolu nedir? Şeffaflıktır, açık ihalelerdir, hesap vermektir, ortak akılla kenti yönetmektir. Dolayısıyla biz dedik bir öncü olalım büyükşehir belediye başkanı olarak. Mal beyanımız 2019'da göreve başlarken neymiş şimdi ne olmuş ortaya serdik. Ve bütün büyükşehir belediye başkanı adaylarına dedik ki siz de çıkarın. Çünkü sizler de uzun süredir kamu görevi yapıyorsunuz. Ses yok. En son 'Mallar bana ait değil hepsi Allah'a ait' dedi, geçti. Bütün dünya Allah'a ait, hüküm veren o. Ama ben her yerde şunu söyledim; Ben beş yıldır belediye başkanlığı yapıyorum. Hakkımda yüzlerce şikayet edildi. Hep böyle iftiralar, tweetler üzerine müfettiş geldi. Bizim şikayetlerimiz hala bekliyor İçişleri Bakanlığı'nda. Ama neredeyse müfettişleri oturtacak yer bulamaz hale geldik.

* Bugüne kadar o kadar inceleme yapıldı ve sonuçlandı ki daha bir tane personelim benim savcılığa gitmedi. Dolayısıyla böyle bir örnekten yola çıkarak hepiniz mal beyanınızı açıklayın dedim. Hala yok. Açıklayıncaya kadar devam edeceğim. Halk parasını kullandırdığı insanların bu parayı ne yaptığını görmeli. Bizimkini web sayfasından görüyor. Onların parasıyla zenginleşip zenginleşmediğini görmeli. Ben beş yıldır hiçbir yere fotoğrafımı asmadım. Beş yıldır bir tane minibüs bir şoför bir korumayla gezdim. Ne çakarlı araç ne konvoy. O konvoyları sizin paranızla yapıyorlar. Ve bunun da hesabını vermiyorlar. İşte bunun hesabını öbür dünyaya bırakmak yok. Hepimizin inancı var mübarek gün. O hesabı sandıkta siz soracaksınız."